Evren Nerede Bitiyor ? Evrenin Olay Ufku

Evren nerede bitiyor? Sorusu evrenin oluşumuna dair günümüzde en çok benimsenen ve araştırılan bir konudur. Evrenin sonunun zaman ve gerçekleşme şekli farklı evren modellerine göre değişen, teorik fiziğin çalışma alanına girmektedir. Çoklu evren modellerinin, evren için bir başlangıcı veya sonu görülemez. Anti maddenin kutupsal basınçla beraber yoğunlaşmasıyla, evren hala genişlemeye devam etmektedir.

Evrenin başlangıcına dair en bilindik ve çoğunlukla kabul edilen büyük patlama teorisiyle beraber ardında birçok bilinmezlik bırakmıştır. Evren dışı varoluş hakkında hipotezlerde günümüzde merak edilen konular arasındadır.

Büyük patlama sonucunda uzun bir süre boyunca birbirinden bağımsız şekilde hareket etmiştir. Sürekli genişlemekte olan evrenin her yerinde geçerli kabul edilen fizik kanunlarından kütleçekim kanunu sayesinde, bağımsız gazların birleşerek gökadaların yani galaksilerin oluşması gerçekleşti.

Evren sonsuz Bir Boşluk Mu?

Sonsuz evren, sınırı var mı sorusu hala günümüzde merak edilen bir konudur. Sonsuz bir boşluk olup olmadığını Teleskop veya uydu teknolojisine rağmen belirlenememektedir. Şimdiye kadar gözlemlenip ölçülen kayıtlara göre yaklaşık olarak 13,8 milyar yıl öncesinde büyük patlamanın yaşanmasıyla evrenin oluştuğudur. Bu bilgiyle beraber evrenin başlangıcıyla bu zaman kadar geçen süreyi hesaplanabilmiştir, bu da evrenin yaşının sonlu olduğunu kesin bir şekilde kabul edilir.

Büyük patlama sonrasında evrenin devamlı olarak her yönden büyüyüp genişlediği ve sürekli olarak artan bir hızla yaptığı görülmüştür. Evrenin geometrik şeklini daha rahat anlamak için devamlı olarak incelenmektedir. Bu tarz bulguları incelemek, evrenin büyüklüğünü ve içerisinde barındıran gezegen, yıldız, çeşitli gaz kümelerinin oluşturduğu yapıları hakkında veri toplamamızı sağlar.

Uzayın Geometrik Şekli

Evrenin şekli olup olmadığı bilinmemektedir. Evrenin sonsuz bir düzlem, çörek veya bir küre şeklinde olup olmadığını hala keşfedilmemiştir. Büyük patlama yaşandıktan kısa bir süre sonrasında oluşan ışıma, evrenin küçük, yoğun ve sıcak olduğu zamanlara ait en eski halini yansıtmaktadır.

Evrenin geometrik şeklini daha iyi çözmek adına evrenin geçmiş zamanda yaşanan olaylar gözlem yapılacak incelenir. Patlama sonrasında oluşan durumların gözlem yapılması, evrenin sonsuz mu, ya da sonlu mu, olduğunu öğrenmek için ipucu verebilir.

Uzayda Hızlı Enflasyon Teorisi

Kozmik enflasyon teorisi, evrenin büyük patlama sonrasını her yönde genişlediği yönünde tahmin ediliyor. Evrenin hangi noktasında olursa olsun uzayın her yöne genişlediği keşfedilmiştir. Evrenin 13,8 milyar yaşında olduğuna göre uzayında 13,8 milyar ışık yılı genişliğinde olduğu düşünülse de yanlış bir düşünce olacaktır.

En gelişmiş teknolojilerle bile evrenin boyutunun aslında 46 milyar ışık yılı olduğu tespit edilmiştir. Şimdiye kadar tespit edilen en uzak ışık büyük patlama sonrası 380.000 yıl sonraki kozmik mikrodalga arka planıdır. 26 milyar ışık yılı uzaktan gelen bir dalgadır. Bu duruma da hızlı enflasyon adı verilir.

Gözlemlenebilir Evren Ne Kadar Büyük?

Gözlemlenebilir evren kaç ışık yılı olduğu ve şimdiye kadar elde edilen en uzak veri yaklaşık olarak 28 milyar ışık yılı olduğu tahmin ediliyor. Evrenin devasa bir boyutta olduğunu kabul edersek, atomların içerisindeki proton ve nötronların içindeki nesnelerden galaksilere ve evrenin en büyük yapılarına kadar birçok madde ve enerji bulunuyor.

Dünyadan yaklaşık olarak 10 milyar ışık yılı öteye gidildiği zaman, kozmik ağ yapısı olduğu görülür. Bu ağların, galaksileri çevreleyen devasa bir yapısı vardır. Kozmik ağların devamında ise henüz ne olduğu bulunamamıştır. Buradan sonrasında çoklu evren teorisi ortaya çıkmıştır.

Günümüz teknolojisi sayesinde uzayın ulaşılabilen en uzak noktasının dünyaya ulaşan enerji dalgalarının hesaplanmasında büyük rol oynar. Yapay zekanın yardımıyla karmaşık hesaplamaların çok daha kısa süre içerisinde sonuca ulaşması ve bunun gibi birçok konuda yardım alınır.

Evrenin Kenarı ve Doğru Uzaklık

Evrenin kenarı ve doğru uzaklık yaklaşık olarak 46 milyar ışık yılı uzaktaki parçacıkların, ufku evrenin ışık hızıyla yayılan neden-sonuç içerisinde kalan her şeye gözlemlenebilen yerlere evren denilir. Evrenin tamamını henüz keşfedilmediği için sınırların ötesi tamamen bilinmezlikle doludur. Gözlemlenen evrenin merkez noktası dünya olarak kabul edilir.

Evren sürekli olarak genişler ve bugüne kadar ölçülen uzaklıkta, galaksilerin birkaç milyar yıl sonra dışına çıkarak, bizlere 46 milyar ışık yılından daha uzak olacaktır. Dünyadan bakıldığı zaman görülebilecek en uzak nokta marstan bakınca görebileceğimiz en uzak noktası farklı olur. Mars gezegeninin bize yaklaşık olarak 60 miyar kilometre uzak olur. Kızıl gezegenden görülen evrenin kenarı dünyadan daha uzaktır.

Evrenin Olay Ufku

Evrenin olay ufku ışık hızıyla yola çıkarsak, evrenin sonlu zamanda oluşabilecek en uzak noktası 16 miyar ışık yılıdır. Evrenin olay ufku da yaşından biraz büyüktür. Sebepleri arasında büyük patlama sonrasında uzayın devamlı her yönden genişlemeye devam etmesidir. Evrenin en uzak gezegeni GNz11’dir ışının yaklaşık olarak 13,30 milyar ışık yılıdır.

Neredeyse evren kadar eski olan GN-z11 bizlere evrenin sonu hakkında bilgi verebilir. İlk galaksilerin evren 400 milyon yaşındayken GN-z11 ilk galaksiler arasından birisidir. Uzayın geniş karanlığında Güneşe benzeyen yıldızların oluşması, bir gökadanın ortasında yüzen günmerkezli Güneş Sistemlerinin olabileceği fikrinin başlamasını sağlamıştır.

16. yüzyıl ile 18. yüzyıllar arasında Mikolaj Kopernik, Johannes Kepler ve Galileo Galilei gibi büyük bilim adamlarının dünyanın ve öbür gezegenlerinin güneşin çevresinde yörüngeyi dolandığını kanıtlamıştır.

Hayalet Galaksiler ve Evrenin Kenarı

Hayalet galaksiler ve evrenin kenarı, 46 milyar ışık yılı mesafesindeki galaksilere sinyal gönderemez ve onlara ulaşılamaz, o galaksilerin ışığı dünyaya ulaşamaz. Bu zamana kadar görülen en uzak galaksilere şimdiki teknolojilerle ulaşılamaz.

GN-z11 galaksisi 32 milyar ışık yılı uzakta olduğundan dolayı bebeklik ve çocuklu halini yani doğumunu ve genç halini görebiliriz. Ancak olgunluk ve yaşlılık dönemlerini keşfedene kadar insanlığın soyu tükenebilir. Uzaktaki galaksilere asla ulaşılamaz. GN-z11 aradan geçen sürede bizden daha fazla uzaklaşacaktır.

Evrenin Kenarı ve Hiper Küre

Samanyolunda bulunan yerel galaksi gurubunda yaklaşık olarak 30 galaksi bulunmaktadır. Yerel grubun çapı yaklaşık 10 milyar ışık yılı uzaklıktadır. Bu da 30 milyon ışık yılı çapında bulunan kürede 90 ile 100 galaksi oluğu anlamına gelir. Bu galaksilerin milyarlarca yıl içerisinde birbiriyle bağlantılı kalacak ve çarpışarak süper dev galaksiye dönüşecektir.

Uzay-zaman evreni oluşturur ve uzay zaman da üç boyutlu uzay ve bir zaman boyutu ile beraber dört boyutlu görülmektedir. Dolayısıyla mega evren küresi varsa evrenin dört boyutlu küreyi hayal bile edemeyiz. Mega evren varsa, büyük patlama oluşumunu ve bizim evrenimizin de onun bir parçası haline geldiği tahmin ediliyor.

Evrenin bitişi henüz keşfedilmese de bu konu ile ilgili birçok teorilerin çıkmasını sağlamıştır. Evrenin belli bir zaman sonrasında genişlemeyi durduracağı hatta genişlemek yerine küçülmeye doğru yöne değiştireceğine dair fikirler oluşmuştur.

Evrenin Sonuna Dair Teoriler

Evrenin sonu hakkında bilim insanlarının teorisine göre 6 milyar yıl sonrasında dünyanın yok olacağını öne sürmüştür. Güneş sönerken kızıl bir deve dönüşüp tamamen yok olacağına dair tahminler vardır. Dünya, güneş sistemindeki gezegenlerden sadece bir tanesidir. Güneş galaksideki milyarlarca yıldızdan biri ve evrenin sadece görülebilen kısmında yüz milyarlarca galaksi içerisindedir.

Evrenin sonu ile ilgili teorilerden birisi de Büyük Donmadır. Termodinamiğe göre evrenin sonu ile ilgili ipucu sahibi olabiliriz. Isı devinim biliminin verilerine dayanır. Evrenin ısıya dayalı olarak ölümünden ateşte yanıp kavrulma olarak kabul edilmez. Tersine ısı farkının ölümü olarak düşünülür.

Isı ölümü, yanıp kül olmaktan daha kötü bir sonuçtur çünkü hayattaki her şey ısı farklılığı önemli bir durumdur. Evrenin ısısından dolayı ölümü baş gösterdiğinde her yönde aynı ısıda olacaktır. Her yıldız ölecek, bütün maddeler çürüyecek ve geriye parçacıklardan kalan radyasyondan oluşan seyrek bir karmaşa kalıntısı kalacaktır.

Büyük donma teorisinde evrenin her yeri soğumuş, boş ve ölü hale gelecektir. Evrenin dışında görünmeyen ve gözlem yapılamadığı için evrenin genişlemesinin durduktan sonra neler olabileceği ile ilgili teoriler de mevcuttur. Büyük donma, büyük çöküş, büyük değişim ve büyük parçalanma teorileri en çok gündemde tutulan teoriler arasında yer alır.