( İdollerin İdolü ) Michael Jordan Hayat Hikayesi ve Başarısı
Bir basketbol efsanesi olan Michael Jordan bu özelliğinin yanı sıra bir aktör ve iş adamı olarak da bilinir. NBA’de 15 sezon oynayan Michael Jordan NBA’de en çok ödül alan basketbolcu oldu. Jordan, 17 Şubat 1963 yılında New york’un brookly kentinde doğmuştur. 5 çocuğu ve 4 kardeşi bulunmaktadır. Babası bir müdür annesi ise banka memuruydu. Jordanın bir basketbolcu olmasına en büyük katkıyı babasının yaptığını söyleyebiliriz. Küçük yaşta ona beyzbol çalıştırması ve basketbol sahası yaptırması onun basketbolu sevmesine yardımcı olmuştu. Micheal o kadar istekliydi ki her maçta kazanmayı kafaya koymuştu.
Lise ve Üniversite
Jordan liseye başladığında 1.80 boy basketbol oynaması için yetersiz görünüyordu. Emsley A. Laney High School takımında oynamak istese de boyu nedeniyle seçilemedi. Fakat 1 yıl sonra 10 cm uzayan boyu, okul takımına girmesini sağlamıştı. Henüz çok genç olmasına rağmen maç başına 25 sayı gibi iyi bir ortalama ile oynuyordu.
1981 yılında Kuzey Karoline Üniversitesi’ne kaydolan Jordan, burada da basketbol yeteneğiyle dikkat çekti. Üniversitede Georgetown Üniversitesi ile yapılan basketbol maçında gerideyken son basketi atarak takımının kazanmasını sağladı. Bu onun için önemli bir dönüm noktasıydı. Üniversitede üç yıl okuyan Jordan, NBA’ya katılmak için okulu bırakmak zorunda kaldı. Fakat eğitimini tamamlamak istediği için 2 yıl sonra üniversiteyi bitirdi. Basketbola ilgisi olmasına rağmen Coğrafya bölümünden lisans derecesi aldı.
Basketbol Yaşamı
Jordan’ın profesyonel kariyeri 1984 yılında Chicago Bulls takımında başladı. Burada da etkin bir şekilde basketbol oynayarak kısa sürede takımının play-offlar’a çıkmasını sağladı. Tabii ki bu başarısı ödüllendirilerek “NBA Yılın Çaylağı Ödülü”nü aldı. 1984-85 sezonunu lider olarak tamamlayan Jordan, sonraki sezon sakatlık nedeniyle birçok maça katılamadı. Fakat ardından 7 sezon boyunca oldukça etkin bir şekilde oynadı. Bu sezonlar boyunca ortalama 33 sayı ile takımına katkı sundu. Bunda Jordan’ın güçlü fiziği ve yönetici ruhu da etkiliydi. Jordan 2. şampiyonluğunu Portland Trail Blazers’ı alt ederek kazandı. NBA’da önemli işler başarmasının yanı sıra 1988, 1991, 1992, 1996, 1998 beş kez en değerli oyuncu (MVP) seçildi.
Jordan’ın dikkat çeken özelliklerinden biri de sıçrama yeteneğiydi. Slam Dunk oyunlarındaki smaç yetenekleri olağanüstüydü. Hatta bu görsel şöleni sunduğu için ona “Air Jordan” ve “His Airness” unvanlarını kazandı. İlk NBA şampiyonluğunu ise 1991 yılında aldı. Ardından bir süre Beyzbol Ligi’nde oynamak için basketbola ara verdi.
Emeklilik
1998 yılında Bulls ve Utah Jazz takımları yeniden bir maça çıktı. Bu maçta da 6. şampiyonluğunu kazandı. Bu onun son şampiyonluğu olacaktı. 1999 yılına gelindiğinde basketbolu bıraktı. Fakat bu tutkusundan çok fazla ayrı kalamadı. Yeniden geri dönüşü oyuncu olarak değil bir yönetici olarak yaptı. Washington Wizards takımını yüceltmek için birtakım kararlar verdi. Fakat basketbola yeniden geri dönmeyeceğini net bir şekilde belirtmesine karşılık 2001 yılında Washington Wizard ile yeniden geri dönüş yaptı. Burada takımını play-off’lara kadar götürse de geçmişe göre oyunda kaldığı süre sayısı azdı.
2003 yılında NBA All Star maçında oynayan Jordan, rekor kırdı ve All Star maçında gelmiş geçmiş en skorer oyuncu oldu. Ayrıca 40 yaşında olmasına rağmen üç maçta 40 üzeri sayı attı ve bu onu ilklerin arasına soktu. 16 Nisan 2003 yılına gelindiğinde son NBA maçını yaptı. Bu maç sırasında yedek kulübesine dönerken 21 bin kişi Jordan’ı 3 dakika boyunca ayakta alkışladı. Jordan yaşamı boyunca birçok başarı elde etti ve tüm dünya tarafından sevilen bir oyuncunun yanı sıra insan oldu. Takımını birçok kez geriden gelerek galibiyete götürdü. Böylelikle adını basketbol tarihine altın harflerle yazdırdı.
Başarıları
Jordan’ın bu başarılarının yanı sıra ABD milli takımında da önemli işlere imza attı. Milli takımda namağlup bir şekilde ilerlerken dört adet altın madalya kazandı. Ayrıca Jordan’ın aldığı diğer başarılar şunlardır:
- 10 All-NBA Birinci Takım unvanı,
- 9 All-Defansif Birinci Takım ödülü,
- 20. yüzyılın en büyük Kuzey Amerika sporcusu (1999’da ESPN tarafından)
- 14 NBA All-Star Maçı seçimi,
- 3 NBA All-Star Maçı MVP ödülü,
- 10 sezon NBA sayı krallığı
- 3 NBA top çalma şampiyonluğu
- 1988 NBA Yılın Savunma Oyuncusu Ödülü
Ayrıca kariyerinde şu rekorları da kazanmayı başardı:
- Normal sezonda maç başına ortalama 30 sayı
- Boston Celtics’e karşı 63 sayılık playoff rekorunu (20 Nisan 1986)
- Play-off maç başına sayı ortalaması 33.4
- 40 yaşında 40 üzeri sayı atan basketbol oyuncusu unvanı
Marka Yüzü
Jordan sadece bir basketbolcu değildi. Aynı zamanda bir marka yüzüydü. Bu nedenle pazarlama konusunda birçok marka ile anlaşarak çeşitli ürünleri piyasaya tanıttı. Kısa sürede bir yıldız olması, onun alçak gönüllülüğü ve tercih ettiği samimi dili sayesindeydi. Kameralara kısa sürede alışan Jordan, magazin dergilerinde de kendine yer buldu.
Nike ile anlaşan Jordan, performansını artırmasını sağlayan Nike’ın ayakkabıları giyiyordu. Bu ayakkabılar onun için özel üretilmişti. Fakat maçlarda bu ayakkabıları giymesi, dolaylı reklam anlamına geldiği için ceza ödemeye mahkum edilmişti. Yine de Jordan ayakkabıları oldukça sevdiği için 5 bin dolarlık cezayı umursamıyordu. Ayrıca bu ceza Nike tarafından ödeniyordu. Çünkü bu sansasyon bile markanın ünlenmesini sağlıyordu.
Beyzbol Yaşamı
Jordan, 1993 yılında babasının öldürülmesinden sonra birtakım sorunlar yaşadı ve basketboldan kendini emekli etti. Böylesine büyük bir oyuncunun bu açıklamaları doğal olarak tüm ABD’de manşet oldu. Şaşkınlık tabii ki bununla da bitmedi. 1994 yılında bir beyzbol ligiyle anlaştı. Bu ani değişikliğin temelinde yine babası etkiliydi. Jordan, babasının kendisini her zaman bir beyzbol oyuncusu olarak hayal ettiğini söyledi. Bu süreçte Chicago White Sox ve Birmingham Barons için oynadı. 1995 yılına kadar beyzbol yaşamı devam etti. 1995’te ise sadece “Geri döndüm” açıklamasıyla yeniden NBA’e geri döndüğünü açıkladı. Bunda beyzbol için yaşanan bir iş bırakma grevinin de etkisi olmuştur. Çünkü Jordan bu grevde yedek oyuncu olabileceğini düşünüyordu.